T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / BAĞCILAR - Üsküp İlkokulu

Haberler

Nis

 İlçemize düzenlenen akıl ve zeka oyunları yarışmasında okulumuz ikinci olmuştur. Öğrencilerimizi tebrik ederiz, başarılarının devamını dileriz. Elif  öğretmenimize emeklerinden dolayı teşekkür ederiz

Nis

Ramazan Bayramı, gönlünüzdeki tüm güzellikleri çoğaltsın ve size huzur versin. Sevdiklerinizle bir arada hayırlı bayramlar geçirmeniz dileğiyle

Mrt

Orman Haftası niçin kutlanır?     Orman haftası ya da ağaç bayramı olarak bilinen hafta ilk olarak okullarda kutlanır. 21 - 26 Mart haftasında kutlanan Orman Haftası'nda çocuklara ormanın önemi anlatılır. Hafta boyunca çocuklara ağaçların önemi anlatılır ve fidan dikme işlemi gerçekleşir. TEŞEKKÜRLER ÖĞRETMENİM

Mrt

21 Mart Ekinoks Gününün Özellikleri

  • Kuzey Yarımküre'de ilkbahar, Güney Yarımküre'de sonbahar mevsiminin başlangıcıdır.
  • Bu tarihte güneş ışınları Ekvator'a dik gelir ve Ekvator'da bir cismin öğle vakti gölge boyu sıfır olur.
  • Aydınlanma dairesi kutup noktalarına teğet geçer. Bu yüzden gece-gündüz süresi her yerde eşittir.
  • Bu tarihten sonra ülkemizinde yer aldığı Kuzey Yarımküre'de gündüzler gecelerden, Güney Yarım Küre'de ise geceler gündüzlerden daha uzun olmaya başlar.
  • Ekvator'a eşit uzaklıkta olan noktalara güneş ışınlarının geliş açısı aynı olur.
  • Bu tarihten sonra güneş ışınları Kuzey Yarımküre'ye daha büyük açıyla gelmeye başlar.
  • Aynı boylam üzerindeki noktalarda Güneş, aynı anda doğar ve aynı anda batar.
  • Kuzey Kutup Noktası'nda bu tarihten itibaren 6 ay gündüz, Güney Kutup Noktası'nda ise 6 ay gece yaşanmaya başlar.

Mrt

Her yıl Mart ayının son pazartesi günü başlayan ve bir hafta boyunca devam eden “Kütüphane Haftası” kapsamında okulumuz öğrencileri bilgi evindeki kütüphaneyi ziyaret etmiş veli ve öğrenci okuma saatleri düzenlenmiştir.Teşekkür ederiz öğretmenim  #BenOkuyorumİstanbulOkuyor

Mrt

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın. “Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın... Bu topraklar için tereddütsüz canını feda etmiş tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Bu vatan sizlere minnettar.

Mrt

12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü

 

Kurtuluş Savaşı'nın büyük bir mücadeleye dönüştüğü yıllarda Mehmet Akif 'in "Kahraman Ordumuza" hitaben yazmış olduğu şiir, 12 Mart 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. İstiklal Marşının kabulü ile birlikte Türk milletinin coşkuyla söylediği, saygıyla dinlediği resmi marşımız ortaya çıkmıştır.

12 Mart 1921´de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen bağımsızlığımızın sembolü İstiklâl Marşı´mızın 103. Yılında, başta Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını ve İstiklal mücadelemizi destansı ifadelerle kaleme alarak ölümsüzleştiren, Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle anıyoruz.

Mrt

  KADES, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri biraz da olsun engellemek adına kullanıcılara sunulmuş resmi bir uygulamadır. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış ve acil durumlarda ilk aklınıza gelecek acil müdahale uygulamasıdır.   KADES uygulaması, son yıllarda giderek artan kadına şiddet olaylarının önüne geçebilmek ve kadınlara yardım edebilmek amacıyla geliştirilmiş. Eşinden veya bir başkasından şiddet gören ya da şiddete maruz kalma ihtimali olan kadınlar, akıllı telefonları üzerinden yapacakları ihbarlarda hızlı bir şekilde bu iş için kurulan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi’ne ulaşabiliyorlar.
Akıllı telefon kullanıcısı bir kadının, Google Play Store ve Apple Store uygulamasından indireceği “Kadın Destek Uygulamasını (KADES)”, T.C. Kimlik Numarasını girerek ve sonrasından EGM serverlarından gelen aktivasyon kodu ile aktif hale getirebileceği uygulama ile aile içi ve kadına yönelik şiddet mağduru kadınların acil durumlarda cihaz konum bilgisini açarak bir tuşla 155 Polis İmdat Acil Çağrı Merkezine ulaşarak, yardım çağrısının yapıldığı olay yerine en yakın ekip veya devriyenin sevk edilerek olaya müdahalesi sağlanacaktır.   Bakan Soylu, KADES uygulamasıyla kadına yönelik risk ve tehdit unsuru oluşturabilecek durumların önüne geçebilmeyi ve acil durumlarda müdahale sürelerinin kısaltılmasını hedeflediklerini bildirdi.
Tamamen yerli ve milli bir yazılıma sahip KADES'in 24 Mart'tan itibaren test aşamasında olduğuna işaret eden Soylu, "Bu uygulama sayesinde kadınlarımızın herhangi bir tehdit anında bir dokunuşla, en hızlı şekilde kolluk birimlerimize ulaşarak yardım almaları sağlanmaktadır." dedi.   Uygulamayı 24 bin 584 kişi indirdi.Uygulamanın çalışma şeklini anlatan Bakan Soylu, şöyle devam etti:
 "Aslında mart ayından itibaren pilot uygulama olarak açık bulunan KADES uygulaması, bugüne kadar 24 bin 584 kişi tarafından indirilmiştir. Acil durumla karşı karşıya kalan 31 kadın tarafından ihbarda bulunulmuş ve alınan ihbarlara karşı gerekli müdahale yapılmıştır. Polis sorumluluk bölgesindeki vakalarda ihbar alındıktan sonra olaya müdahale süresi ortalama 5 dakikadır."
Bakan Soylu, kadına yönelik şiddeti önlemeyle ilgili aldıkları tedbirlerin KADES ile sınırlı olmadığını belirterek, merkezde ve taşrada aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele birimleri kurulduğuna değindi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinde (ŞÖNİM) emniyet birimleri ile irtibatı sağlamak üzere polis memurlarının bulunduğunu anlatan Soylu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında 19 Nisan 2016 tarihinde imzalanan protokol kapsamında elektronik kelepçe uygulamasının pilot illerde devam ettiğine dikkati çekti.   Bakan Soylu, şunları ifade etti:
"2018 yılının ilk 4 ayında 6284 sayılı Kanun kapsamında 51 bin 361 kadının müracaatı alınmış, 27 bin 400 şiddet mağduru kadın hakkında koruyucu tedbir, 37 bin 147 şiddet uygulayan erkek hakkında ise önleyici tedbir kararı verilmiştir.  Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı konukevlerine yerleştirilmek üzere kadına ve beraberindeki çocuğa yönelik olarak 5 bin 517 barınma yeri tedbir kararı alınmıştır. Toplumsal farkındalığın ve başta güvenlik güçlerimiz olmak üzere devlet kurumlarına olan güvenin arttırılması, elektronik kelepçe uygulamasının yaygınlanlaştırılması, personele yönelik verilen eğitimler ile 6284 sayılı Kanun kapsamında polis ve jandarmamız tarafından zamanında ve etkin koruyucu/önleyici tedbirlerin alınması sonucunda 2017 yılı ile 2018 yılının ilk 4 ayı mukayese edildiğinde polis sorumluluk bölgesinde, şiddet kaynaklı kadın ölümlerinde yüzde 39 azalma olduğu görülmüştür. Çalışmalarımızın olumlu netice vermesi umut verici olmakla birlikte kadına şiddet tamamen ortadan kalkmadan elbetteki hiçbir istatistik bizim için memnuniyet verici olmayacaktır."   Kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenen konferans ve eğitimler hakkında bilgi veren Soylu, bu sorunun toplumun bütün kesimlerinin katılımıyla çözülebileceğini vurguladı.   Uygulamayı  indirmek için tıklayınız

Mrt

Ramazan Ayının Önemi ve Fazileti

12 ay içinde bir başka yaşanan ramazan, İslam inancı ile yaşayan toplumlarda özenle geçirilir. Bu ayın neden bu kadar önemli olduğu ise bir merak konusudur. Müslümanlar elbette bu meraklarını araştırarak, okuyarak giderirler. İbadetlerle ilgili ana kaynak elbette Kur’an-ı Kerim’dir. Ramazan ayının önemi ile ilgili ayetler ve Ramazan ayının önemi ile ilgili hadisler başlıca kaynaklardır.

İslam alimlerinin sözleri de ramazan ayının önemi nedir sorusuna cevaben aydınlatıcı bilgiler içerir. Ramazan ayının önemi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da her sene vurgulanmakta ve dini maneviyata ışık tutulmaktadır. Ramazan ayı 2024 yılında ve diğer tüm yıllarda İslam alemi için büyük bir fazilet taşır. Sabretmeyi, Allah’a koşulsuz şükür edebilmeyi, aç insanın, susuz insanın halinden anlamayı, nimeti paylaşmayı, azla yetinmeyi öğretir. Ramazan ayı duaları da genellikle şükrü merkeze alarak edilir.

Mrt

Evrenin veya olayların bir bölümünü ele alıp, çeşitli metotlardan yararlanarak gerçeğe uygun bilgiler elde etmeye bilim denir. Bilim alanlarında elde ettiğimiz bilgilerin, uygulamaya konulmasına teknoloji denir. Örneğin, sesin iletilmesi fen bilimlerinin konusudur. Bu bilgilerden yararlanarak telgraf, telefon, radyo, televizyon, telsiz gibi araçların yapılması teknolojidir.

Bilim bütün insanları ortak düşüncede birleştirir. Bilime önem veren milletler, teknoloji alanında ileri giderek daha gelişir, modern ve rahat yaşam koşullarına erişir. Mutlu ve rahat yaşamak için cehaleti yok etmek gerekir. Cehalet ise ancak bilimsel çalışmalar ile ortadan kaldırılabilir. Bu nedenle bilim ve teknoloji her alanda esas alınmalı ve insan hayatına yön vermelidir.

İnsanoğlunun önüne her gün yeni bir buluşun ürünü sunulmaktadır. Bunları kullanmaya başlayan insanın yaşamı değişip gelişmektedir. Uydu teknolojisi, nükleer teknoloji dünyayı küçültmüştür. İletişim teknolojisinin gelişmesi ülkeler, kıtalar arası sınırları yok sayar gibidir. Hızla gelişen teknoloji ve bunun sonucu ortaya çıkan gereksinmeler bilgiyi ön plana çıkarmıştır. Artık bilgiler, haberler kıtalar arasında bile televizyon, bilgisayar vb. aracılığıyla ışık hızıyla dolaşmaktadır. Çağımızda bilgi alış verişi ve kullanımı çok önemli hâle gelmiştir. Bu çağa bilgi çağı denilmiştir. Bu çağı yakalayan, gereklerini yaşayan toplumlara da bilgi toplumu denilmektedir.

İnsanın yaşamını bu denli etkileyen, ufkunu açan, uygarlığı hızla geliştiren bilim ve teknolojinin önemi üzerinde durmak için okullarda her yıl 8-14 Mart tarihleri arasında kalan hafta bilim ve teknoloji haftası olarak kutlanmaktadır.

 

ATATÜRK ‘ÜN AKILCILIK VE BİLİME VERDİĞİ ÖNEM

 

            Atatürk sanat ve bilime önem veren bilimin yol göstericiliğine inanan bir önderdi. ‘Dünyada her şey için, yaşam için, başarı için en gösterici yol bilimdir, tekniktir. Bilim ve tekniğin dışında yol gösterici aramak aymazlıktır, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır.’ Diyen Atatürk ulusun çağdaş uygarlığa erişmek için bilim ve tekniğe önem verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

 

            Baş Öğretmen Atatürk: ‘Yaşam de en gerçek yol gösterici bilimdir.’ Diyerek yaşamımızın her alanında bize gerçek rehberin bilim ve sanat olduğunu bildirmiştir.

 

            ‘ En büyük davamız, en uygar ve gönençli ulus olarak varlığımızı yükseltmektir. Bu yalnız kurumlarında değil düşüncelerinde devrimler yapmış olan büyük Türk ulusunun idealidir.’ Diyerek izleyeceğimiz uygarlık modunu göstermiştir. O, ulusumuzun uygar ve çağdaş bir ulus olmasına çalışırken bunun gerçekleşmesi için bilim ve tekniğin gerekli olduğunu vurgular.

 

            Akıl ve bilim birbirini bütünler biri olmadan diğerinden söz edilemez. Bilim ve teknoloji aklın ürünüdür bilimsel gelişmelerin yaygınlaşması aklın ön plana çıkmasını sağlar akılcılık ve bilim ulusların yaşamını kolaylaştırır.

 

            Bilim ulusların ve bireylerin ekonomik, teknolojik yaşamlarının yanı sıra sosyal bilimlerde, güzel sanatlarda da yaşamlarını etkiler, güzelleştirir. Mutlu bir yaşam sürdürmek istersek bilimin yol göstericiliğine güven duymalıyız.  

 

BİLİM VE TEKNOLOJİNİN İNSAN HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ

20. yüzyıl bilim ve teknolojinin gelişmesinde altın çağını yakalamış, insan hayatında vazgeçilmez bir rahatlık sağlamıştır. Bilim hiçbir zaman durağanlık göstermemekle birlikte bilimin sınırları genişlerken; dünyanın sanıldığı kadar büyük olmadığı gerçeği ortaya çıkmıştır.

Günümüzde bilim olağanca hızıyla ilerlemekle birlikte, insan hayatının olmazsa olmazları arasına girmeyi başarmıştır. Bilimin sonucu olarak ortaya çıkan teknoloji hayatımızı her alanda kolaylaştırmayı başarmıştır. “Bilimle Teknoloji arasında tabi bir döngüsel bir ilişki vardır; bilimsel çalışmalar uygulamaya elverişli bilgi üreterek teknolojik gelişmeye yol açarken, teknolojik gelişmeler de bilimsel araştırmanın daha uygun şartlarda yapılmasını sağlayarak bilimsel gelişmeyi hızlandırmaktadır. Yeniçağ başlarından itibaren belirginleşmeye başlayan bilimle teknoloji arasındaki bu ilişki mahiyet değiştirmeden günümüze kadar devam etmiştir. Ancak 1950’li yıllardan itibaren kullanılmaya başlayan elektronik bilgisayarlarla birlikte bilim-teknoloji ilişkisi arasındaki döngü giderek daha kısa sürede tamamlanır olmuştur. Bilgisayarlar her gün biraz daha güçlenirken, güçlü bilgisayarlar sadece mevcut araştırmaları hızlandırmakla kalmamakta, önceden imkânsız olanı mümkün kılarak yeni bildi alanları ortaya çıkarmaktadır. Bilgimizin sınırları genişlerken mesafeler küçülmektedir. Bunun tabii bir sonucu günümüz toplumlarında yaşanan hızlı sosyal ve kültürel değişmedir” (Acun,2004,Internet I).Rönesans ve Reformla birlikte bilimdeki gelişmelerin temelleri atılmış, bilgisayar gelişmeyi engellemeye çalışan tüm olumsuzluklarda ortadan kalkmıştır. (Kilise ve dinin etkisi gibi) insanlar tanrı bilimsel gerçeklerden sıyrılıp, içinde yaşadıkları dünyayı ve bu dünya ile ilgili sorunları keşfetmişlerdir. Bu gibi gelişmelerin sonucunda da bilimsel gelişmeler başlayıp zamanla hız kazanmıştır (Mc. Neill, 1989) .


Bilim ve teknolojinin ortaya çıktığı tarihten itibaren insanlar içinde yaşadıkları dünya ile yetinmemişlerdir. Uzayı merak etmişler, uzayın sırlarını çözmek amacıyla gizemli bir yolculuk, sistemli bir çalışma içerisine girmişlerdir. Sıvı yakıtlı motorların bulunması ile uçaklar ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlanmış, insanlara uzak gibi görünen mesafeler artık ortadan kalkmıştır. Bunun sonucunda insanların uzaya gitme isteği iyice artmıştır (Mc.Neill,1989). Uzayı tanımlayacak olursak; güneşi, gezegenleri, uyduları, yıldızları, sayısız galaksiyi içine alan sonsuz bir boşluktur. Bu sınırsız boşluk içerisinde bulunan gök cisimlerin her bir dünya yüzeyindeki toz parçacıkları kadardır. İlk çağ filozoflarından başlayarak bir çok bilim adamı uzayı tanımlama çabası içerisine girmişlerdir. Örneğin, Galile’nin gök bilimleri ile ilgili çalışmaları olmuştur. Teleskop ile gözlemler yapmış, şu anki bilim adamlarımızın bile sonucuna ulaşamadıkları bir araştırma çizgisini başlatmıştır. Kepler ise gezegenlerin yörüngeleri üzerine çalışmalar yapmış, elips şeklinde hareketleri saptamayı başarmıştır (Mc. Neill, 1989).


19. yüzyılda çok hızlı uçan uçaklar ve buna takip roketler yapılmıştır. Bu roketler sayesinde aya gidilebileceği fikri ortaya atılmıştır. Böylece gelişmiş ülkeler arasında bir yarış başlamıştır. Artık insanların aklında tek bir soru vardır. O da, “insanlarda uzaya gide bilir mi, eğer giderse yaşayabilir mi?” idi. Bunun üzerine Alman bilim adamları araştırma yapmaya başladı ve araştırma sonucu olumluydu. Tek sorun uzayda yaşamın sürüp sürmeyeceği idi (Kurtuluş, 1995).


Uzayda yaşamın sürüp sürmeyeceğinde temel üç sözcük vardı: atmosfer, radyasyon ve yer çekimi. Bunlardan en önemlisi insanların yaşamını sürdürmesi için mutlaka gerekli olan atmosferdir. Solunumun düzenli olması için de bu Atmosfer için de bulunan gazların doğru miktarda olması gerekir. Uygun atmosfer şartları sağlandıktan sonra radyasyon yalıtımının yapılması gerekir. Uzayda bir de yer çekimi sorunuyla karşılaşılır. Dünya’dan uzaklaştıkça yer çekimi azalır. Bu önlemler alındıktan sonra yolculuk yapılmalıdır (Kurtuluş, 1995).1935 yılında Ruslar uzaya gönderilecek olan roketin çalışmalarına başlamışlar ve bu çalışmalar 1957 yılında tamamlanmıştır. 1957 yılında Sputnik 1 uzay aracı, Ruslar tarafından dünya yörüngesine yerleştirildi. Böylece “ uzay çağı” başladı (Ercan, ve diğerleri, 1999).


“NASA ‘nın aya yolculuk planlarının başlangıcı Başkan John F. Kenndy nin 25 Mayıs 1961 ‘de Kongredeki bir özel oturumda yaptığı konuşmaya dayanıyordu. “önümüzdeki on yıl içinde bir adamın aya gitmeyi ve dünyaya dönmeyi başaracağına inanıyorum” . Soğuk savaş döneminde uzay çalışmaları konusunda da Sovyetler Birliği ile yarışan Amerika, uzay harcamaları için büyük bütçeler ayırıyordu.Aya gönderilecek uzay aracı için çalışmalar uzun bir süre devam etti. Bu çalışmalar sırasında yapılan test uçuşlarından birinde NASA üç astronotunu kaybetti.


Sonunda 16 Temmuz 1969 ‘da Neill Armstrong, Edwın Aldrin Jr ve Michael Collins adlı üç astronotu taşıyan Apollo 11 tarihe geçecek ay yolculuğuna çıktı. Apollo 11 , 19 Temmuzda ay yörüngesine girdi. Ertesi gün uzay aracından ayrılan “Kartal (Eagle)” adlı modül ay yüzeyine başarıyla indi ve Armstrong aya ayak basan ilk insan olarak tarihe geçti Armstrog ‘un ardından Edwın Aldrın de yüzeye indi. Ay toprağından örnekler alan, bazı bilimsel deneyler yapan ve Amerikan bayrağını aya diken iki astronot görevlerini başarı ile tamamlayarak dünyaya döndüler” (Yahya, 2004, İnternet II).
Armstrong, insanlığın uzun zamandır üzerinde çalıştığı efsanevi yolculuğu başarı ile tamamlayarak aya ulaştı. Armstrong, hem ay yüzeyine attığı ilk adım ile hem de o adımı atarken sarf ettiği sözler ile tarihe geçti: bu, bir insan için küçük ama insanlık için büyük bir adım” (Yahya.2004,İnternet II).Uzayın keşfi ile birlikte insanoğlunun hayatında önemli değişiklikler oldu. Bu değişiklikleri şöyle sıralayabiliriz:


a) Uzay bilimi demek olan astronomi sadece gözlemlere dayalı iken deneysel bir bilim haline geldi.
b) Güneş, gezegenler ve diğer gök cisimleri hakkında daha gerçekçi bilgiler elde edildi.
c) Uzaydan çekilen uydu fotoğrafları ile dünyanın gerçek boyutları ölçüldü.
d) Uydu fotoğraflarından yararlanılarak meteorolojide hava tahminleri doğru olarak yapılmaya başlandı.
e) İletişim ve ulaşım teknolojilerinde büyük gelişme ve kolaylıklar sağlandı”(Ercan ve diğerleri,1999,s:58-60).


Bizimde uzayda TÜRKSAT adını verdiğimiz bir uzay aracımız bulunmaktadır. Bu sayede uzayın tüm olanaklarından yararlanmaktayız ve kolayca haberleşmekteyiz. İletişim kurmanın en kolay yolu konuşmaktan geçer bir de karşımızdaki insanlara duygularımızı ve isteklerimizi anlatmanın diğer bir yolu da el-kol hareketleridir. Fakat bunların dışında da haberleşme yolları vardır: eski çağlarda duman ile atlı elçiler ile ve güvercinler… gb. Karadeniz bölgesinde bulunan köylerimizin bazılarında yer şekillerinin de etkisi ile dağınık yerleşme görülür evler arasındaki mesafe uzak olduğu için insanlar ıslıklar ile iletişim kurarlar. Her ıslık tonu başka bir anlam ifade eder.
İnsanların uzaktan haberleşmesine imkan veren teknik araçlar Fransız devriminden hemen sonra optik telgrafın bulunması ile gelişim sürecine girdi (Thema Larousse Tematik Ansiklopedi Bilim ve Teknoloji, 1993).1837 de elektrikli telgrafın bulunması ile “iletişim çağı” başlamış oldu (Ercan ve diğerleri,1999).

Telefon 1876 yılında Graham Benn tarafından bulundu. İnsan sesini iletimini önce ülke içerisinde daha sonrada ülkeler arasında yayılmasına imkan verdi. Bu yenilik bir çok kaygıyı da beraberinde getirdi. ABD de benimsendi ve daha sonra ülkeler arasında yayılmaya başladı. 19.yüzyılda etkileşim ağları kurulmaya, insanlar arasındaki etkileşim gelişmeye başladı (Thema Larousse Tematik Ansiklopedi Bilim ve Teknoloji, 1993).
20. yüzyılda ise kitlesel yayın teknikleri ortaya çıktı. Birinci Dünya Savaşından sonra radyo, İkinci Dünya Savaşından sonra Televizyon hayatımıza girdi (Thema Larousse Tematik Ansiklopedi Bilim ve Teknoloji, 1993).Düzenli Tv. Yayınları 31 Ocak 1968 günü gerçekleşmiştir. İnsanlara hem faydalı hem de zararlı yönleri olmuştur.


Faydaları:


a) Ufkumuzu genişletmiş, bakış açımızı değiştirmiştir.
b) Eğitim yönünden önemlidir. Öğrenciler eğitici programlardan yararlanmıştır.
c) Tv. Çok çeşitli bir eğlence aracıdır. İnsanların bir çok ihtiyacını bir arada gerçekleştirir.

Zararları:
Son on yılda Tv’ de izlenen programlar nedeni ile işlenen suçlar artmıştır. Özellikle çocuklar üzerinde etkili olan haydut, dolandırıcı, nedeni ile çocuklarımızın geleceği tehlikeye girmiştir (Korur, 1978).Tarihte ilk ses kaydı 1877 yılında Thomas Edison tarafından yapılmıştır. Son 20 yılda yaşanan gelişme ise gerek ses kalitesinde gerekse şiddet ve kayıt sisteminde mükemmeli yakalamayı hedeflemektedir” (Yahya, İnternet II).İnsanlar aralarındaki mesafe ne kadar uzak olursa olsun birbiriyle kolayca iletişim kurmaktadır. Örneğin Türkiye’den telefon ile dünyanın herhangi bir yerindeki kişi ile bize çok yakınmış gibi konuşabiliriz (Arkın Oxford Gençlik Ansiklopedisi, 1992).

20. yüzyıldaki en büyük gelişme hiç kuşkusuz bilgisayar teknolojisinde yaşanmıştır. Internet ağının kurulması sonucunda bilgisayar ve Internet; evimize, işyerimize hatta günlük hayatımıza girmeyi başarmıştır. Bilgisayar teknolojisi beraberinde çok büyük yenilikler ve kolaylıklar getirmiştir. Örneğin, bilgisayar hayatımıza girmeden önce para yatırma işlemleri için saatlerce sıra beklerken bilgisayarın hayatımıza girmesi ile birlikte işlemlerimizi kısa sürede halledebilmekteyiz.

Biliyoruz ki bu teknoloji burada kalmayacak insanlar yaşadığı sürece teknolojide ilerleyecektir. Şu an bize hayal gibi gelen çoğu araçlar hayatımıza girecek ve hayatımızı kolaylaştırmaya devam edecektir.

 

BİLİM ÜZERİNE SÖYLENMİŞ GÜZEL SÖZLER

*Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.

 

*Bilenle bilmeyen bir olmaz.

 

*Ha okulsuz köy, ha susuz çeşme

 

*Kalem kılıçtan keskindir. 


*Dünya bir okuldur. Doğumdan ölüme durmadan öğrenelim.

 

*Sadece bir iyi vardır, bilgi ve sadece bir kötü vardır, cehalet.

 

*Düşünüyorum, öyleyse varım.

 

*İki şey dünyaya hükmeder; biri kılıç, diğeri düşünce. Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir.

 

*Bildiğim bir şey varsa, o da hiçbir şey bilmediğimdir.

 

*Dünyada her şey için, uygarlık için, yaşam için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fen haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir

Mrt

Oruç tutmanın insanlara ne gibi faydaları var?     Oruç tutmanın başlıca faydaları arasında kilo kaybı, insülin duyarlılığının artması, metabolizma hızının artması, hücrelerin temizlenmesi ve yeniden yapılanması, beyin fonksiyonlarının iyileşmesi, enerji seviyelerinin artması ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi sayılabilir.

 

PANO SÜSLEMELERİMİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER ÖĞRETMENİM 

Mrt

Ramazan ayı bizlere neyi hatırlatıyor?

 

Ramazan ayı, bağışlayıcı bir aydır.

İslam dininin 5 temel esaslarından biri olan oruç tutmak bu ay içinde gerçekleşir. Oruç tutan kişi, Allah tarafından bağışlanır ve günahlarından arınır. Bu ayın önemlerinden biri de birleştirici ve barıştırıcı olmasıdır. Ramazan ayında kimse birbirine dargın kalamaz.

TEŞEKKÜR EDERİM ÖĞRETMENİM

Mrt

IFET oyunları ne demek?    

İFET Geleneksel çocuk oyunları etkinliğini okullarda yaygınlaştırmak ve çocuklarımızı aktif kılmak amacıyla yapılan, aynı zamanda kültürel değerlerimizi devam ettirmek için yapılan programdır.

4.SINIF ÖĞRENCİLERİMİZ İFET OYUNLARINA KATILMIŞTIR.EMEKLERİ İÇİN DEĞERLİ ÖĞRETMENLERİMİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ.

Mrt

 Film İzlemenin Faydaları Nelerdir? Film izlemek basit ve oldukça eğlenceli bir hobidir. Tek başına yada ailemiz, arkadaşlarımızla yapabileceğimiz sosyal aktivitelerden birisidir. HD film izlemenin insanlara faydası olur mu ? Eminim bu soru daha önce hiç aklımıza gelmemiştir. Komedi, bilim-kurgu, aksiyon, dram gibi pek çok farklı kategori altında toplanabilen filmlerin aslında insanlara düşündüğümüzden çok daha fazla faydası vardır. Film görsel açıdan eşsiz bir haz yaşatır. İyi bir ekrandan izlenmiş full hd film büyük bir keyif verir. Hatta psikologlar bile bazı hastalarına film terapisi uygulamaktadır.

Öğrencilerimiz ile sinemaya gittik.EMEĞİ GEÇEN ÖĞRETMENLERİMİZE VE ORGANİZASYONU SAĞLAYAN İDARECİLERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ.

Mrt

Dünya Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarını kutlayan küresel bir gündür.  Bugün, kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Aynı zamanda dünya çapında cinsiyet eşitsizliğine karşı harekete geçmenin amaçlandığı Dünya Kadınlar Günü'nde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün sözleri de bir kez daha hatırlatılıyor.

"Dünyada her şey kadının eseridir."


"Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır."

HAZIRLADIĞI ORGANİZASYONDAN DOLAYI OKULUMUZA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ..